Ne yemeliyim? Ne kadar yemeliyim? Ne zaman yemeliyim? Neler mideyi büyütür? Hangi aralıklarla beslenelim? ve daha neler neler.... Buyrunuz:
Geçen yazıda söz verdiğim gibi, kendi hikayeme devam etmeden önce çok sorulan bu soruya kendimce (tıbben değil kendimce) açıklık getirmeye çalışacağım.
Sizlere bir iyi, bir kötü haberim var. Hangisini istersiniz? Bir klasik olarak kötü haberle açılış yapayım. Bu paranoya geçmez, geçmiyor. Siz bunları okurken ben 3.yılını bitirmiş, 4.de koşan bir ameliyatlıyım. Bitmiyor allah bitmiyor. Hayır sizlere kocaman kocaman talkın verirken sanıyor musunuz ki ben 2 gram fazla yediğimde bunu yaşamıyorum? Elbette yaşıyorum. Yani, bununla yaşamaya alışacağız canlar. Başka çaresi ne yazık ki yok.
İyi haber ise şu, kontrol endoskopisi ya da skopisi çekilen çoğu hastanın midesi büyümemiş oluyor. Bir - iki ay evvel benim de kontrol endoskopim vardı ve ayılır ayılmaz şunu sordum " Hocaaaaaam büyütmüş müyüm midemiii :((" ve cevabını aynen aktarıyorum: "Yaptığım günkü gibi duruyor." Benim sevincimi elbette tahmin edebilirsiniz. :))
Peki nasıl oluyor da ilk katıya geçtiğimizdeki yeme miktarımız ile 6.aydaki yeme miktarımız arasında dağlar(!!) kadar fark oluyor?
Şöyle oluyor şekerim. Öncelikle hepimiz bize ameliyat sonrası verilen ilk ay diyetinin zayıflamak için değil, iç dikişlerimizin iyileşmesi için verildiğini biliyoruz değil mi? Bu diyetlerin amacı 1- iç dikişlerinizin iyileşmesi, 2- protein kaybı ve dolayısıyla kas kaybı yaşamadan bu süreci atlatmak. Ameliyatımızı olduk, ortalama 15 gün sıvı, 15 gün püre beslendik. Ortalama 32.gün itibariyle sağlıklı katıya geçtik. Her ne kadar iç dikişlerimiz iyileşse de bu dönemde alabileceğimiz miktar midemizdeki şiş ve ödem dolayısıyla almamız gereken miktarın 6 da 1 i kadardır. En az yediğimiz dönem dolayısıyla katıya geçtiğimiz aydır. Midemizdeki şiş ve ödemin tamamen inip alabileceğimiz miktarı rahatlıkla almamız kişiye göre değişse de epey yavaş bir süreçtir. Dolayısıyla sizin dışarıdan gördüğünüz tablo şudur: Her geçen gün/ay daha fazla yiyorum! Kesin midem büyüdü benim!" Fakat aslında içinizde dönen kazın ayağı öyle değildir. :)
Peki ne yemeli, tam olarak ne zaman ve ne kadar yemeli? Aşağıda size sağlıklı bir listeyi özet geçeceğim. Beslenme uzmanı değilim, tamamen anam babam usülü yazıyorum ki; çok yedim diye kendinizi heder etmeyin. Saçınızı, başınızı yolmayın, türküler, bozlaklar çığırmayın. :)
Ameliyat sonrası ilk hafta: (ilk suyunuzu içtiğiniz günden itibaren sayılır.) : ortalama 6-8 çay bardağı şeffaf sıvı besin, (et suyu, tavuk suyu, süt, ayran öncelikli olmak üzere su kıvamı posasız sıvılar) + 6 su bardağı su. Zamanı, öğünü vs. önemli değil. Bu miktardan azını tüketmeniz susuzluk ve protein eksikliğine yol açabilir, fazlasını tüketebiliyorsanız memnun edicidir. Kendinizi asla zorlamadan yavaş yavaş, dura dura ve yudum yudum tüketmeniz (leydi/sir stayla) en önemlisi. Bu miktarlardan fazla almanız mideniz büyüdü demek değildir zira sıvılar geldiği gibi gider. Midede durmaz. Sakin olun. :)
Ameliyat sonrası ikinci hafta: Birinci haftaya ek olarak un, salça ve terbiye kullanmadan yapılan tanesiz çorbalar. 6-8 çay bardağı olan besin miktarınızı 5-6 su bardağı besin + 6 su bardağı su olarak arttırabilirsiniz. (özellikle yaz ayında ameliyat olduysanız su miktarınız her zaman öncelikli olsun, ikincil önceliğiniz de her zaman protein olmalı.) Aynı ilk hafta gibi bu hafta da öğün, zaman vs şeyler yapmanıza gerek yok. Elinizin altında olsun, aklınıza geldikçe için gari.
Ameliyat sonrası üçüncü ve dördüncü hafta: Ne yerseniz yiyin kıvamı muhallebi kıvamını geçmesin ve gaz sorununuz varsa gaz yapan sebzelerden uzak durun. Bu haftalardaki en büyük önceliğimiz budur. Püre haftalarında besin skalamız genişler. Örneğin süzme ya da lor peyniri (ezilerek), rafadan (çok cıvık olmak kaydıyla) yumurta, tüm kıymalı sebze yemekleri püre yapılabilir, tavuk, bilhassa kalça but, pirinçsiz zeytinyağlılar, diyabetik muhallebi, hemen hemen tüm fırında pişen balıklar keza rondolanabilir. Sulu köfteler püre yapılabilir, meyveler yoğurt veya sütle blenderdan geçirilebilir. Pürelerde hafiften tokluk sinyalleri alacaksınız ama tam olarak tokluğu katıya geçince anlayacaksınız. Ortlama 4-5 yemek kaşığı püre (tepeleme değil tabii) 2 saatte bir yendiğinde sizi gayet güzel idare eder. Fazlası sizi çatlatmaz ama fazla alıştırmasanız iyi olur.
Ameliyat sonrası beşinci haftadan 3.aya kadar : Ameliyatınızdan sonra beşinci haftanızda sağlıklı geçiş besinleri tüketmeye başlayabilirsiniz. Nedir bunlar? Kremasız tüm çorbalar, yumurta ve çeşitleri (menemen, az yağda omlet, peynirli vs yumurta), peynirler, diyabetik sütlü tatlı, tüm püreler, tüm kıymalı sebze yemekleri, tüm fırında sebze yemekleri, tüm sulu köfteler, tüm fırında ya da yağsız ızgara/buğulama balıklar, baharatlar, çok iyi pişmiş (lime lime dediğimiz kıvam) tavuk haşlamalar vs. Bu dönemden 3.aya kadar ölçü kabınız orta boy ton balığı kabı olsun. Orta boy ton balığı kabı 160 gramdır. Bu dönemde 160-180 gram arası alabilirsiniz. Azını alıyor ve iştahsızsanız aldığınız tüm öğünlerin protein ağırlıklı olmasına gayret edin. Fazlasını alabiliyorsanız panik yok, çabuk iyileşiyorsunuz. :) Bu dönemde artık öğün sistemine geçmiş olmalıyız. 3 ana 2-3 ara öğün tüketebiliriz. Bu sistemle 2 saatte bir beslenmiş olursunuz, mideniz boş kalmaz, mide asitleriniz coşmaz ve reflü atağı yaşamazsınız. :) Ara öğünlerimiz için gramaj vermiyorum ama tüyo verebilirim: ara öğün olarak sıvı alıyorsanız 1 su bardağı dolusu alabilir (süt/ayran/kefir vs), katı alıyorsanız 1 çay bardağı (her türlü yağda ve tuzda kavrulmamış yemiş, gün kurusu, kayısı kurusu, meyve, yoğurt ya da peynir vs). Bu kadar basit. :)
örnek ölçü: (150-160 gr.)
3.aydan 6.ay sonuna kadar: Bu dönemde ortalama 200 gram alırsınız. Yukarıda son paragrafta yazdığım besinlere ilaveten artık rahatlıkla baklagiller, tüm salata neviyatı, ızgaralar, z.yağlılar ve abartmamak koşuluyla bulgur neviyatı yenebilir. Burada da da 3 ana 2-3 ara öğün söz konusudur ve tüyo aynıdır. 1 su bardağı sıvı veya 1 çay bardağı katı ara öğün. Yukarıda içeriklerine örnekler vermiştim). Aşağıda fotoğrafını koyacağım konservenin ölçüsü tam 200 gramdır. Tüm marketlerde göz aşinalığınız vardır diye konservelerden gidiyorum örneklerde. :)
örnek ölçü: (200 gr.)
6.ay sonrası: 6.ay ve sonrasından itibaren artık midemizde ve öğünlerimizde belirgin bir artış olmaz - olmamalı. Aslında bir nevi kontrolü ele almanız gereken nokta diyebiliriz. Artık ilelebet bir porsiyonumuz 250 gramı geçmemelidir. Bunu servis şeklinde düşünürsek 3-4 ev köftesi ve küçük kase yoğurt/cacık/salata diyebiliriz. Ben 6.aya kadar makarna/hamur işi/pilav/simit/ ekmek yenmesine (hatta genel olarak ekmek ve hamur alışkanlığına) karşıyım. Hiç yemiyorum demiyorum ama benim ilk önceliğim olmadı ve 8-9.ayımda başladım. Çok ekmek yeme ihtiyacınız oluyorsa bunu peksimet, etimek ya da grissini ile telafi edip bu lüzumsuz alışkanlığı minimumda tutmanızı öneririm. Canınız çok tatlı istiyorsa, bu hakkınızı da diyet/diyabetik sütlü tatlılardan kullanmanızı öneririm. Elbette yılda bir bayram seyran bir dilim baklava yenir, ben rutinizden bahsediyorum. Normalde 6 aylık bir ameliyatlı 250 gramla çok rahat doyar yalnız gramaj kadar önemsemeniz gereken şey de içeriktir. Örneğin 200 gram et ve bir kaşık yoğurtla 250 gramınızı tamamlayıp tıka basa doyarsınız ama 200 gram sebze yemeği ve bir kaşık yoğurtla daha az doyarsınız. Et/balık/tavuk/kıyma her zaman çabuk doyurur, tok tutar. Bu nedenle ilk tercihimizdir. Burada da da 3 ana 2-3 ara öğün söz konusudr ve tüyo aynıdır. 1 su bardağı sıvı veya 1 çay bardağı katı ara öğün. Aşağıda 250 gram için seçtiğim örnek kap mevcut. Bu ürünleri seçmememin nedeni çok bilinir olmaları. Zengin ya da orta halli, ya da durumu olmayan herkesin erişebileceği ve ölçü kabı olarak kullanabileceği şeyler olmaları. Reklam meklam değil yani. Dedikodu olmasın gebertirim. :)
Örnek ölçü: (250 gr. )
Ortalama beslenme portföyümüz böyle olmalı arkadaşlar. Bir gastrik sleeve/tüp mide ameliyatlılının ortalama olması gereken beslenme düzenini aktarmaya çalıştım sizlere. Şayet bypass'lı iseniz her zaman tüp midelilerden daha az ama daha sık beslenip, daha çabuk doyacaksınız, şaşırmayın. Tüp midelilerin 3.ayda başladığı şeyler size erken gelebilir, daha çok besinden rahatsız olabilirsiniz. Tüm bunlar çok normal. Panik yok.
Şimdi tüm bunların ışığında kendinize dönün ve samimi olun, gerçekten bir oturuşta, bir öğününüzde bu verdiğim ölçülerden fazla yiyor musunuz? Yiyor ve doymuyor musunuz? Öğünlerinizde proteini önde tutuyor musunuz? Şayet protein ağırlıklı yiyor ve bu ölçülerle doymuyorsanız bunu muhakkak beslenme uzmanınız ya da doktorunuza danışın. Ancak biliyorum, doyuyorsunuz. :) (di mi?)
Peki midemizin büyümemesi için ne yapmalıyız?
1- Asla gazlı içecek tüketmeyin. (ve evet soda, bira ve enerji içeceği de gazlı içecektir.) Sodayı açsak, gazı kaçsa, 10 dk beklesek, önce bıyıklarımıza sürsek, kafamızdan 3 kere dolandırsak falan gibi şeylerle kendinizi avutmayın. Gazlı içecekten uzak durun. Litfen. Bak littfen diyorum.
2- Tüm obezite cerrahisi türleri için ortak kurallardan biri de katı-sıvı aynı anda almamaktır. Almayın. Öğün ve sıvı alımınız arasında 30 dk olsun. "Ay şekerim ben kahvaltımı çaysız yutamıyorumi boğazıma dizilye" falan demeyin, bana bunlarla gelmeyin. Alt tarafı şurada uyacağınız iki ana kural var. Bu büyüyü bozmaya değer mi? Hiç sanmıyorum. <3
3- Asla "allahım bir lokma daha yersem kusucam" noktasına kadar yemeyin. Zaten biz ameliyatlıların doyma hissi keskindir. Doyduğunuzu çok net anlarsınız. Tepeleme yemeyin, yemeye çalışmayın. Zorlamayın. Kendinizi dinleyin.
Mideyi büyütmeyen ama terketmemiz gereken alışkanlıklar neler?
1- Sıvı kalorilerden mümkün mertebe uzak durun zira sıvı ya da içimi/yenmesi kolay kaloriler alışkanlık haline geldiğinde kilo veriminizi ya da korumanızı zorlaştıracaktır. Ör/Krema, milk shake, alkol türevleri, aromalı kahveler, dondurmalar, pekmez (evet kansızım diye pekmez içen var!) vs.
2- Atıştırma huyundan vazgeçin. Vaz - ge - çin.
Şayet ana ve ara öğünlerinizin arasında atıştırırsanız ana ve ara öğünlerinizde acıkmayacaksınız ve almanız gereken az sağlıklı beslenip, çok abur cubur tüketeceksiniz. Yapmayın.
3- Gece yemeyin.
Aynı paydos eden dükkanlar gibi düşünün metabolizmanızı. Akşam kepenkler iner ve dükkan kapanır. Metabolizma stand by (uyku modu/bekleme) durumuna geçer. Lütfen gece yemelerinden uzak durun. Metabolizmanız gece yediklerinizin çoğunu öğütemeyecek ve depolayacaktır.
Şimdilik benden bu kadar. Çok önemle tekrar ediyorum ki; beslenme uzmanı değilim. Uydur uydur ipe de dizmiyorum. Bu noktadaki referansım 1 - Hocam: Doç.Dr.Halil Coşkun, 2- Uzm. Bariatrik Diyetisyen Nazlı Acar 3- Deneyimlerim. Yaşadım, deli gibi araştırdım, çalıştım, oradan biliyorum. Güle güle kullanın. Nesillerce paylaşın. Artık kendi hikayeme devam etmemin vaktidir.
Sağlıcakla kalın. :)